Tükendi
Gelince Haber Ver



| Stok Kodu: | MS237 | |
| Metaryel: | 925 Ayar Gümüş | |
| Boyut: | 14*19 mm | |
| Kullanılan TAŞ: | Akik Taşı | |
| Ağırlık: | 13,8 gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir. | |
| Garanti: | Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır. | |
| Ödeme Metodları: | Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union | |
| Kargo: |
Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
|
|
| Üzerinde ki Yazı: | Mührü Süleyman | |
| Hazırlanış Süresi: |
1-3 İş Günü İçerisinde
|
|
| Özellikler: |
Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz. Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri osmanlıpazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz. Ürünler tamamen elde kazıma yöntemi ile yapılmaktadır. |
|
| Dipnot: |
Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz. |
|
SÜLEYMAN ALEYHİSSELAMIN DOKUZ MUCİZESİ (Kur’an-ı Kerim ve hadis kaynaklı)
1. Sebe’ suresi 12. Ayetinde bildirildiği üzere, rüzgarlar emri altındaydı.
2. Süleyman a.s denizi geçmek istediği zaman,suyu çekilerek yol açılır, geçtikten sonra yine kapanırdı.
3. Ayet-i kerimede bildirildiği üzere, bütün cinler emrindeydi. Ne zaman istese, kendisine, büyük köşkler, suretler, çanaklar,sabit çömlekler, tencereler yaparlardı.
4. Süleyman a.s bir mührü vardı. Üzerinde İsm-i azAm duası yazılıydı. O dua ile her isteği kolay olurdu.
5. Karıncalara varıncaya kadar her hayvanın sesini işitir, dillerini anlardı.
6. Nereye gitmek istese, rüzgar emrinde olduğundan, kürsüsünü kaldırır, kürsüsünü beraberinde götürürdü.
7. Cinler vasıtasıyla denizlerdeki incileri, cevherleri yerde bulunan defineleri bilirdi. Kendine Allah ü teala tarafından bildirilmeyen bir şey yoktu.
8. Neml Vadisinde, maiyetiyle beraber bir dağ üzerine konup, kaldığı esnada o dağın yeşillik, çimenlik olması için, mübarek ellerine bir miktar su alıp, avucuyla o dağa serpti. Derhal dağın üzeri çayırlık çimenlik oluverdi.
9. Süleyman a.s yere gittiği vakit, beraberinde duvarlar da giderdi.
Bu mühür ile birlikte yapılan havas çalışmaları her zaMan etkili olmuştur. Nasıl ki her büyünün ardında sufli varlıklar varsa bu mührü veçevresinde yazılan bazı tılsım ve esmalar ın bulunduğu nesneyi, kolyeyi veya yüzüğü taşıyan kişiye hiçbir şeytani varlık yaklaşamaz, büyü tesir etmez, ve üzerinde yapılan tılsımatın etkisi ile mührün fazileti zirveye çıkmaktadır.
Bu Süleyman mührünün hikmetlerini saymakla bitiremeyiz. Ancak bu mühürlü kolye veya yüzüğü taşıyan kişideki zuhuratlar fark edilir derecede olması kaçınılmazdır. Çünkü Hazreti Süleyman’a a.s verilen ilim ve meziyetler insanlık tarihinde hiç kimseye verilmemiştir. Ancak umulur ki Rahman bazı faziletleri de bu mührün hürmetine bizlere bahşetsin…
Bu nedenle tesiri açısından bu mühr-ü süleymanın tılsımı kişiye özel hazırlanması gerekir.
Bu yüzük, tarih, inanç ve ustalığın buluşma noktasıdır.
Ortasında yer alan Doğal Akik Taşı, el işçiliğiyle işlenmiş Mührü Süleyman ile tamamlanır.
Çevresindeki Osmanlı motifleri, taşı sadece süslemez; geçmişin ihtişamını bugüne taşır.
Her detayıyla, manevi bir zırh gibidir bu yüzük — korur, hatırlatır, denge verir.
Süleyman Peygamber’in (a.s.) mührü, hem Kur’an’da hem kadim metinlerde;
cinlere, şeytanlara ve karanlık güçlere karşı ilahi otorite simgesi olarak anılır.
Yüzyıllardır bu mühür, dua gücünü artırmak, negatif enerjilere karşı korunmak,
ve manevi dengeyi sağlamak amacıyla taşınır.
📿 Mühr-ü Süleyman yüzük olarak taşındığında, insanı bâtıl olandan uzak tutar; niyetine kuvvet, kalbine huzur getirir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in kullandığı nadir taşlardan biri olan akik,
özellikle namazlarda ve zikirlerde yüzük olarak takılması tavsiye edilmiştir.
🕋 “Yüzük takın, en hayırlısı akik taştır.” – (Hadis-i Şerif)
📜 “Bir kimse akik taşlı yüzük takarsa, meleklerin duası onunla olur.” – Hz. Ali (r.a)
Korku ve vesveseleri yatıştırır
İç huzuru ve sabrı artırır
Nazara karşı koruyucu etki oluşturduğuna inanılır
Dua, niyet ve zikirlerde konsantrasyonu artırır
Zor anlarda zihni sakinleştirip kararlılık verir
Süleyman Mührü ile birlikte kullanıldığında etkisi güçlenir
Taş: Doğal Akik (hareli, damar yapısı benzersizdir)
Mühür: El oyma Süleyman Mührü gravürü
İşleme: Erzurum tipi kalem işçiliğiyle detaylandırılmış
Motifler: Osmanlı dönemi saray süslemelerinden ilhamla yapılmış kenar bezemeleri
Metal: 925 Ayar Gümüş – oksitli retro yüzey
El İşi: Her bir yüzük ustasının elinden tek tek çıkar
Kullanım: Manevi koruma, sembolik hatırlatma, şık duruş bir arada
Bu yüzük, sadece bir takı değil; tarihten, inançtan ve el emeğinden süzülen bir mirastır. Üzerine işlenen Mührü Süleyman, sıradan bir sembol değil; kadim zamanlardan beri bilgelik, ilahi koruma ve kudretle özdeşleşmiş bir işarettir. Rivayetlere göre Hz. Süleyman (a.s.), bu mühürle cinlere, şeytanlara ve görünmeyen varlıklara hükmetmiş; varlıklar âleminin dengesi onun niyetiyle korunmuştur. İslami gelenekte bu mühür, özellikle kötü enerjilere karşı bir zırh, kalbi huzura kavuşturan bir hatırlatıcı olarak görülür. Onu taşıyan kişinin, dualarında daha derinlik, niyetlerinde ise bir berraklık yaşadığına inanılır.
Bu kudretli sembol, yüzüğün merkezine özenle yerleştirilmiş ve etrafı ince kalem işçiliğiyle bir sanat eserine dönüştürülmüştür. Kalemkârlık, yüzyıllar boyunca ustadan çırağa aktarılan bir zanaattır. Her bir çizik, elin değil, kalbin titizliğini taşır. Yüzüğün gövdesinde yer alan detaylı oyma desenler, Erzurum'dan geleneksel tekniklerle işlenmiş; yüzeye adeta sabırla kazınmıştır. Her bir motifte sanatkârın nefesi, ustalığı ve niyeti hissedilir. Bu sadece bir süsleme değil; bir duanın, bir korumanın, bir geçmişin izidir.
Yüzüğün kenarlarını saran Osmanlı motifleri ise ona sadece estetik değil, bir ruh katmaktadır. Bu desenler, geçmişin ihtişamını bugüne taşıyan simgelerdir. Osmanlı döneminde sadece süsleme olarak değil; bir medeniyetin zarafetini, ruhunu ve tevazu içindeki gücünü temsil etmek için kullanılmışlardır. Bu yüzükte o motifler, akik taşıyla bütünleşerek hem göze hem gönle hitap eder.
Yüzüğün merkezinde yer alan akik taşı ise Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından övülmüş ve bizzat kullanılmış bir taştır. Hem ruhu yatıştırdığına, hem de nazara ve kötü bakışlara karşı koruyucu olduğuna inanılır. Mührü Süleyman ile birleştiğinde ise, taş sadece bir taş olmaktan çıkar; taşıyana içsel bir denge, bir manevî kalkandır.
Bu yüzük, kalbinde inanç taşıyan, geleneğe kıymet veren, taşıdığı her eşyanın bir anlamı olmasını isteyen herkes için tasarlanmıştır. Zamanı, inancı ve ustalığı parmak ucunda taşıyanlar için…