x

El-Fettah Yazılı Akik Taşlı Altın Kaplama Gümüş Kolye (Esma-ül Hüsna)

Ürün Kodu : DTK135
Osmanlı Pazar

El-Fettah Yazılı Akik Taşlı Gümüş Kolye. Bu Ürünü OSMANLİPAZAR.com'dan ister Kredi Kartı İsterseniz Kapıda Ödeme Alabilirsiniz.

Hediyesi
899,00
Paylaş
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Teslimat ve İade Koşulları
  • Yorumlar
  • Stok Kodu: DTK135
    Metaryel: 925 Ayar Gümüş
    Boyut: 8-10 mm
    Kullanılan TAŞ: Doğal AKİK Taşı
    Ağırlık: 8,2 gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir.
    Garanti: Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır.
    Ödeme Metodları: Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union
    Kargo:
    Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
    Üzerinde ki Yazı: El-Fettah
    Hazırlanış Süresi:
    1-3 İş Günü İçerisinde
    Özellikler:

    Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.

    Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri OsmanlıPazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz.

    Dipnot:

    Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz.

    El-Fettah Yazılı Akik Kolye
    Fettâh
    Hayır kapılarını açan, hüküm veren
     
    Cenab-ı Hak buyuruyor:
    "De ki: "Rabbimiz (kıyamet günü) bizi birarada toplayacak, sonra da hak ile aramızı ayıracaktır. O, (gerçek hükmünü vererek hak ile batılın arasını) açandır, (herşeyi hakkıyla) bilendir." (Sebe, 26)
    Taraflar arasında hüküm veren; birine yardım edip zafere ulaştıran; hayır ve rahmet kapılarını açan O'dur. 
    Silah gücü, kelime cambazlığı ve basit mantık  oyunlarıyla hakkı batıla karıştırıp, içine zehir,  dışına şeker konmuş öldürücü imansızlık  tuzaklarına yakalananlar gerçeği  anlayamadan giderlerse, ahirette hak ile batılın  arasını 'el-Fettâh' olan Rabbimiz açacak ve  herkes gerçeği görecek, ama iş işten geçmiş  olacak.  
    Çocuk ana rahminde iken çocuğa rızık kapısını açan, çocuk dünyaya gelince bir kapıyı kapayınca  annenin göğüslerinden iki kapıyı açan. Göğüslerdeki iki kapı kapanınca acı-tatlı, yaş-kuru yiyeceklerden dört kapıyı açan O'dur.
    Her müslüman, Allah'tan başka Hâkim olmadığına inanmalı ve O'nun  hükmünden başka hüküm kabul etmemelidir. 
    Müslüman, kapalı olan her şeyi ancak Allah'ın açabileceğini bilmelidir. Kullarına rızık ve merhamet kapılarını açan, zor ve kitlenen işleri çözüp açan, hakkı görmeleri için kalplerini ve gözlerini açan, sıkıntı ve darlıktan sonra gönüllerini açıp ferahlık veren, anlaşılmayan kapalı her sorunu kolaylıkla açan O'dur. 
    Ey Allah'ın kalp kilitlerini açtığı ve kendi katından üzerine nurlar yağdırdığı kişi! Allah'ın kapılarını sana açtığı gibi sen de, ilim anahtarlarıyla cahil ve bilgisiz kimselerin  kapalı kapılarını aç ve onların gönüllerini fethet.
    Havas ve Esrarı
    • El Fetttah ism-i şerifi, hayır ve nimet kapılarının açılması için, "Ya Fettah Celle celalühü" diyerek 489 kere okunur.
    • Sabah namazından sonra elini göüsünün üzerine koyarak  El Fetttah ism-i şerifini, 71 kere okursa, Allahü Teala hazretleri kalbini temizler ve nurlandırır.
    • El Fetttah ism-i şerifini okumaya devam eden kişi inşallah rızkını kolay kazanır.

    AKİK

    3 ila 4. Yüzyıllarda Sicilya’da bulunan Achates nehrinin kıyılarında dolaşırken bu taşı keşfeden Yunanlı bir filozof olan Theophrastus ona nehrin ismini vermiştir. Akik taşı,tüm medeneniyetlerde ilgi görmekle birlikte öne çıkan Bizans döneminde yemek takımları ve Osmanlı’da da tılsımlarda dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanımı göze çarpmaktadır.. Kutsal kitapta adı geçen taşlardan biridir. Aynı zaman da Hatem-ül Enbiya Muhammed Resulullah (s.a.a)’ın kullandığı taşlardan biridir daha önce yayınlanan kitabımdan ayrıntılarına ulaşılabilir. İslam alemi için özel bir yer edinmesinin yegane sebebi bu olmakla beraber Resulullah (s.a.a) akik taşı kullanması Kur’an-ı Kerim’de adı geçmeyen diğer taşların kullanımınada bir nevi cevaz vermiştir. İmam Caferi Sadık (a.s) rivayet edilir ki; " Zalim bir hakim karşısına suç işlediği gerekçesi ile tutuklanan bir kişi çıkarılmıştır. İmam Caferi Sadık (a.s) O şahsa " akik  kolye yetiştirin” diye emir buyurur. O şahsa akik yüzük ulaştırıldı ve parmağına takıldı. O kişi tutuklanmaktan kurtuldu. 66 Hilyet-ül Muttagin sayfa; 16

    • Taşıyan kişiyi tehlikelerden korur.
    • Uykusuzluk, karabasan, korkaklık ve nazara kaşı etkilidir.
    • Gerçekleri fark etmeyi sağlar.
    • Stres ve gerginliği ortadan kaldırır.
    • Cesaretin artmasını sağlar.
    • Kişinin sosyalleşmesini ve uyum sağlamasına yardımcı olur.
    • Vücuttaki fazla ve negatif enerjiyi boşaltmayı sağlar.
    • Bedeni güçlendirerek, lenflerin sirkülasyonunu sağlar.
    • Kendisini taşıyan kişiye güç, keyif ve iyimserlik hissi verir.
    • Bu taşı taşıyan çocukları olumsuz düşünceden, duygulardan ve münakaşalardan uzak tutar.
    • ·Dünyevi başarıyı simgeler. Negatif enerjiyi ortadan kaldırarak, tükenmiş olan cesareti artırır. İş adamları bu taşdan faydalanabilir.
    • ·Özgüveni artırır.
  Benzer Ürünler  
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.