x

Vakia Suresi Yazılı - Sarı Akik Taşlı 925 Ayar Gümüş Kolye

Ürün Kodu : DUA051
Osmanlı Pazar

Üzerinde Vakia Suresi Yazılı Akik Taşlı Gümüş Kolye Bu Ürünü OSMANLİPAZAR.com'dan ister Kredi Kartı İsterseniz Kapıda Ödeme Alabilirsiniz.

Hediyesi
1.466,00
Paylaş
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Teslimat ve İade Koşulları
  • Yorumlar
  • Stok Kodu: DUA051
    Metaryel: 925 Ayar Gümüş
    Boyut: mm
    Kullanılan TAŞ: Doğal Sarı AKİK Taş
    Ağırlık: 14,70 gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir.
    Garanti: Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır.
    Ödeme Metodları: Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union
    Kargo:
    Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
    Üzerinde ki Yazı: Vakia Suresi
    Hazırlanış Süresi:
    1-3 İş Günü İçerisinde
    Özellikler:

    Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.

    Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri OsmanlıPazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz.

    Dipnot:

    Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz.

    VAKİA Suresi
     
    1, 2.Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır.
    3, 4, 5, 6, 7.Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.
    8.Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir!
    9.Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!
    10, 11.(İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah'a) yaklaştırılmış kimselerdir.
    12.Onlar, Naîm cennetlerindedirler.
    13, 14.Onların çoğu öncekilerden, azı da sonrakilerdendir.
    15, 16.Onlar, karşılıklı yaslanmış vaziyette mücevherâtla işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
    17, 18, 19, 20, 21.Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
    22, 23.Onlar için saklı inciler gibi, iri gözlü huriler de vardır.
    24.(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.)
    25.Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.
    26.Sadece "selam!", "selam!" sözünü işitirler.
    27.Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
    28, 29, 30, 31, 32, 33, 34.(Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.
    35.Biz onları (hurileri) yepyeni bir yaratılışta yarattık.
    36, 37, 38.Onları ahiret mutluluğuna erenler için, hep bir yaşta eşlerini çok seven gösterişli bakireler yaptık.
    39, 40.Bunların birçoğu öncekilerden, bir çoğu da sonrakilerdendir.
    41.Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!
    42, 43, 44.Onlar, iliklere işleyen bir ateş ve bir kaynar su içindedirler. Ne serin ve ne de yararlı olan zifiri bir gölge içinde!..
    45.Çünkü onlar, bundan önce (dünyada varlık içinde) sefahata dalmış ve azgın kimselerdi.
    46.Büyük günah üzerinde ısrar ediyorlardı.
    47.Diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?"
    48."Evvelki atalarımız da mı?"
    49, 50.De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır."
    51, 52.Sonra siz ey haktan sapan yalanlayıcılar! Mutlaka (cehennemde) bir ağaçtan, zakkumdan yiyeceksiniz.
    53.Karınlarınızı ondan dolduracaksınız.
    54.Üstüne de o kaynar sudan içeceksiniz.
    55.Kanmak bilmez susamış develerin suya saldırışı gibi içeceksiniz.
    56.İşte bu hesap ve ceza gününde onlara ziyafetleridir.
    57.Sizi biz yarattık. Hâlâ tasdik etmeyecek misiniz?
    58.Attığınız o meniye ne dersiniz?!
    59.Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz?
    60, 61.Sizin yerinize benzerlerinizi getirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir şekilde yeniden yaratmak üzere aranızda ölümü biz takdir ettik. (Bu konuda) bizim önümüze geçilmez.
    62.Andolsun, birinci yaratılışı(nızı) biliyorsunuz. O halde düşünseniz ya!
    63.Ektiğiniz tohuma ne dersiniz?!
    64.Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?
    65.Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde şöyle geveleyip dururdunuz:
    66."Muhakkak biz çok ziyandayız!"
    67."Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!"
    68.İçtiğiniz suya ne dersiniz?!
    69.Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indiren biz miyiz?
    70.Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde şükretseydiniz ya!..
    71.Tutuşturduğunuz ateşe ne dersiniz?!
    72.Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz?
    73.Biz onu bir ibret ve ıssız yerlerde yaşayanlara bir yarar kaynağı kıldık.
    74.O halde, O yüce Rabbinin adını tesbih et (yücelt).
    75, 76.Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, -eğer bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir-
    77.O, elbette değerli bir Kur'an'dır.
    78.Korunmuş bir kitaptadır.
    79.Ona, ancak tertemiz olanlar dokunabilir.
    80.Âlemlerin Rabb'inden indirilmedir.
    81, 82.Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz ve Allah'ın verdiği rızka O'nu yalanlayarak mı şükrediyorsunuz?
    83.Can boğaza geldiğinde, onu geri döndürsenize!
    84.Oysa siz o zaman bakıp durursunuz.
    85.Biz ise ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.
    86, 87.Eğer hesaba çekilmeyecekseniz ve doğru söyleyenler iseniz, onu geri döndürsenize!
    88, 89.Fakat (ölen kişi) Allah'a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
    90, 91.Eğer Ahiret mutluluğuna ermiş kişilerden ise, kendisine, "Selam sana Ahiret mutluluğuna ermişlerden!" denir.
    92, 93.Ama haktan sapan yalancılardan ise, işte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.
    94.Bir de cehenneme atılma vardır.
    95.Şüphesiz bu, kesin gerçektir.
    96.Öyleyse yüce Rabbinin adını tesbih et.

    AKİK

    3 ila 4. Yüzyıllarda Sicilya’da bulunan Achates nehrinin kıyılarında dolaşırken bu taşı keşfeden Yunanlı bir filozof olan Theophrastus ona nehrin ismini vermiştir. Akik taşı,tüm medeneniyetlerde ilgi görmekle birlikte öne çıkan Bizans döneminde yemek takımları ve Osmanlı’da da tılsımlarda dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanımı göze çarpmaktadır.. Kutsal kitapta adı geçen taşlardan biridir. Aynı zaman da Hatem-ül Enbiya Muhammed Resulullah (s.a.a)’ın kullandığı taşlardan biridir daha önce yayınlanan kitabımdan ayrıntılarına ulaşılabilir. İslam alemi için özel bir yer edinmesinin yegane sebebi bu olmakla beraber Resulullah (s.a.a) akik taşı kullanması Kur’an-ı Kerim’de adı geçmeyen diğer taşların kullanımınada bir nevi cevaz vermiştir. İmam Caferi Sadık (a.s) rivayet edilir ki; " Zalim bir hakim karşısına suç işlediği gerekçesi ile tutuklanan bir kişi çıkarılmıştır. İmam Caferi Sadık (a.s) O şahsa " akik  kolye yetiştirin” diye emir buyurur. O şahsa akik yüzük ulaştırıldı ve parmağına takıldı. O kişi tutuklanmaktan kurtuldu. 66 Hilyet-ül Muttagin sayfa; 16

    • Taşıyan kişiyi tehlikelerden korur.
    • Uykusuzluk, karabasan, korkaklık ve nazara kaşı etkilidir.
    • Gerçekleri fark etmeyi sağlar.
    • Stres ve gerginliği ortadan kaldırır.
    • Cesaretin artmasını sağlar.
    • Kişinin sosyalleşmesini ve uyum sağlamasına yardımcı olur.
    • Vücuttaki fazla ve negatif enerjiyi boşaltmayı sağlar.
    • Bedeni güçlendirerek, lenflerin sirkülasyonunu sağlar.
    • Kendisini taşıyan kişiye güç, keyif ve iyimserlik hissi verir.
    • Bu taşı taşıyan çocukları olumsuz düşünceden, duygulardan ve münakaşalardan uzak tutar.
    • ·Dünyevi başarıyı simgeler. Negatif enerjiyi ortadan kaldırarak, tükenmiş olan cesareti artırır. İş adamları bu taşdan faydalanabilir.
    • ·Özgüveni artırır.
  Benzer Ürünler  
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.